Kişi için en iyi avukat karşılıklı düzgün iletişim kurabileceği avukattır. Çünkü boşanma davaları çok uzun sürebilen dava çeşitlerindendir. Özellikle çekişmeli boşanma davaları bazen 3-4 yıl gibi uzun bir süreçte sonuçlanmaktadır. Bireyler bu süreçte boşanma davasını takip eden avukat ile sürekli iletişim halinde olacaktır. Bu sebeple tarafların düzgün iletişim kurabileceği bir avukat ile çalışması oldukça önemlidir.
Boşanma davası açmak isteyen kişi boşanma davasını takip edecek bir avukat arıyorsa öncelikle çalışmayı düşündüğü avukattan randevu talebi oluşturmalıdır. Bu noktada önemle belirtmek gerekir ki çalışmayı düşündüğünüz avukat ile yüz yüze görüşmeniz çok önemlidir. Çünkü boşanma davası sürecinde avukat ile dava hakkında oldukça sık iletişim halinde olmanız gerekecektir. Sizi en iyi şekilde temsil edeceğine inandığınız boşanma davanızı takip edecek avukatı yüz yüze görüşerek seçmeniz daha doğru olacaktır. Boşanma davanızı takip edecek avukatı seçerken avukatınızın web sitesini, hakkındaki yorumları, makalelerini ve çalışmalarını incelemek çalışmayı düşündüğünüz avukat hakkında bilgi sahibi olmanızı sağlayacaktır.
Boşanma Hukukunda Avukatın Çalışma Alanı Nedir?
Avukatlıkta doktorlukta olduğu gibi bir alan ayrımı yoktur. Örneğin bir göz doktoru dahiliye bölümündeki bir hastayı muayene edip ameliyat yapamaz. Ancak boşanma davalarına bakan bir avukat ceza davaları, iş davaları.. gibi tüm davalarda avukatlık yapabilir.
Yine de belirtmekte fayda vardır ki çoğu avukat tüm davalara baksa da bazı avukatlar sadece belirli davaları almayı tercih eder ve doğal olarak o alanda tecrübe edinmiş olurlar. Boşanma ve aile hukukuna ilişkin davalarda tecrübe edinen bir avukat Medeni Hukuka ilişkin tüm davalarda avukatlık hizmeti verebilir. Bu davaları kısaca sıralayacak olursak; çekişmeli boşanma davası, anlaşmalı boşanma davası, velayet davası, nafaka davası, mal rejimi davası, tazminat davası, iddet müddetinin kaldırılması davası, evlat edinme davası, babalık davası, soybağının reddi davası v.b. davalarda aile ve boşanma hukukunda tecrübe edinmiş bir avukat avukatlık hizmeti verebilir.
Boşanma Davasında Avukat Seçerken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Boşanma davalarında avukat tavsiyesi aramak için kişiler internet aracılığı ile arama yapmaktadır. Kişiler bu hususta arama yaptığında doktorlarda olduğu gibi çeşitli sitelerde tavsiyeler ya da yorumlar bulamaz. Çünkü avukatlarda reklam yasağı mevcuttur. Ancak kişilerin boşanma davasını takip edecek avukatı bulabilmesi adına çalışacağı avukatın sahip olması gereken bazı özelliklerden bahsetmemiz mümkündür;
Boşanma davalarında avukat tavsiyesi olarak ilk olarak şunu söylemek mümkündür. Görüştüğünüz avukat sizinle etkili bir iletişim kurmalı ve sorduğunuz sorulara açıkça cevap verebiliyor olmalıdır.
Çalışmayı düşündüğünüz avukat size sonuç vaat etmemelidir. Çünkü avukatlar savunma mercii olup karar mercii değildir. Eğer sonuç vaat eden bir avukat ile görüştüyseniz bu tarz avukatlar ile çalışmanızı tavsiye etmiyoruz.
Boşanma davalarında avukat tavsiyesi olarak bir diğer söyleyebileceğimiz şey görüştüğünüz avukatın size konuşması ile verdiği güvendir. Eğer görüştüğünüz avukata güven duyduysanız ve davanızda sizin için en iyi savunmayı yapacağına inanıyorsanız bu kişi sizin için doğru bir avukat olacaktır. Bu sebeple boşanma davanızı takip edecek olan avukat ile yüz yüze görüşmenin önemini tekrar vurgulamak gerektiğine inanıyoruz.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Hazar Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.
Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda sanığa verilen ceza iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası ise ve kanunda sayılan diğer şartlar sağlanmış ise mahkeme Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması(HAGB) verebilir.
Örnek vererek açıklayacak olursak; mahkeme sanığın suç işlediğine kanaat getirir. Ancak bu suçun karşılığı 2 yıl ve daha az süreli hapis ya da adli para cezasıdır. Bu durumda gerekli şartlar oluşursa mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması bir bakıma mahkeme tarafından verilen hükmün askıya alınmasıdır. Bu karar verildikten sonra belirlenen denetim süresi içinde suç işlenmediği takdirde dava düşer ve mahkumiyet hükmü ortadan kalkar. Yani kişi bu denetim süresince suç işlemediği takdirde hiç ceza almamış ve beraat etmiş gibi olur.
HAGB Kararının Tam Olarak Anlamı Nedir?
HAGB kararı ilk defa suç işlemiş ya da bir şekilde suça karışmış kişilere verilen ikinci bir şans gibidir. Mahkemenin sanığa “Evet sen bu suçu işlemişsin. Ancak hakkında daha önce bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verilmemiş. Sana vereceğim ceza iki yıl ya da iki yılın altında yahut para cezasıdır. Daha önce kasıtlı olarak hiç bir suç işlememişsin. Bununla birlikte mağdurun zararlarını da gidermeyi kabul ettin. Senin hakkında olumlu düşünüyorum ve sana 5 yıl denetim süresi veriyorum. Bu 5 yıl içinde suç işlemezsen hakkında vermiş olduğum mahkumiyet kararını tamamen sileceğim ve beraat etmiş gibi olacaksın. Ancak 5 yıl içinde başka bir suç işlersen sana verdiğim bu ceza ve işlediğin yeni suçun cezasını çekeceksin.” demesidir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı Verilebilmesi İçin Gereken Şartlar Nelerdir?
Mahkemenin sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı verebilmesi için bazı şartlar mevcuttur. Bu şartları şu şekilde sıralamak mümkündür;
Sanık hakkında HAGB yasağının bulunmaması gerekir.
Sanık hakkında verilen cezanın iki yıl ya da iki yıldan daha az olması ya da adli para cezası olması gerekir.
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmaması gerekir.
Sanık, mağdurun veya kamunun zararlarını gidermiş olması gerekir.
Sanığın yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkemede kanaat oluşması gerekir.
Sanık, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi gerekir.
Sanık hakkında daha önce verilen bir hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı olmaması gerekir.
HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Kararı Denetim Süresi Kaç Yıldır?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) denetim süresi;
Sanık suç tarihinde 18 yaşından küçük ise (SSÇ ise) denetim süresi 3 YIL’dır.
Sanık suç tarihinde 18 yaşından büyük ise denetim süresi 5 YIL’dır
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararına İtiraz Mümkün Müdür?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararına itiraz etmek mümkündür. Ancak HAGB kararı istinaf edilen kararlardan değildir. Bu sebeple itirazla birlikte karar kesinleşecektir.
HAGB Kararına Kaç Gün İçinde İtiraz Edilmelidir?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması(HAGB) kararına karşı tebliğ ya da tefhim’den itibaren 7 gün içinde itiraz edilmesi gerekir. Aksi takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı kesinleşir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı İtirazı Hangi Mahkemeye Yapılır?
Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı;
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilmişse itiraz mercii; Ağır Ceza Mahkemeleridir.
Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmişse itiraz mercii; kararı veren Ağır Ceza Mahkemesi’nin numarasını takip eden bir üst numaralı mahkemedir. Örneğin kararı 1. Ağır Ceza Mahkemesi vermişse itiraz mercii 2. Ağır Ceza mahkemesi olacaktır. Kararı veren mahkeme o adliyedeki son Ağır Ceza Mahkemesiyse itiraz merci 1. Ağır Ceza Mahkemesi olacaktır. Kararı veren mahkeme ilgili yerdeki tek Ağır Ceza Mahkemesi olması durumunda ise itiraz mercii en yakın yerdeki Ağır Ceza Mahkemesi olacaktır.
SIK SORULAN SORULAR
HAGB Kararı 5 Yıl Geçtikten Sonra Silinir Mi?
Sanık 5 yıllık denetim süresi içinde bir suç işlemediği takdirde hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı silinecektir.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararından Sonra Denetim Süresi İçinde Suç İşlenirse Ne Olur?
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararından sonra 5 yıllık denetim süresi içinde tekrar suç işlendiği takdirde mahkeme geri bırakmış olduğu hükmü açıklar. Bunun yanı sıra kişi işlediği yeni suçtan da yargılanır ve cezalandırılır.
HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Kararı Memuriyete Engel Olur Mu?
Memuriyete engel hal için kasıtlı bir suçtan dolayı 1 yıl üzeri ceza almak gerekir. HAGB kararı infaz edilmeyen bir karardır. Bu sebeple kişi hakkında verilmiş hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı memuriyete engel teşkil etmez.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı Adli Sicile İşler Mi? (Sabıka Kaydına İşler Mi?)
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması(HAGB) kararı sabıka kaydına işlemez. Çünkü hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararının kendine özgü işlendiği bir sistem vardır.
HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması)’yi Kabul Etmek Suçu Kabul Etmek Anlamına Gelir Mi?
Mahkemede hakim duruşma esnasında sanığa “Hakkında HAGB (hükmün açıklanmasının geri bırakılması) kararı verilmesini kabul ediyor musun?” şeklinde bir soru sorabilir. Uygulamada çoğu sanık bunun ne anlam ifade ettiğini bilmez. HAGB’yi kabul etmek suçu kabul etmek anlamına gelmez. Bu sebeple yargılama esnasında hakimin sorduğu soruya kabul ediyorum cevabını vermek doğru olacaktır.
Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Alan Kişi Hakkında İkinci Kez HAGB Kararı Verilebilir Mi?
28.06.2014 tarihine kadar sanık hakkında birden fazla kez HAGB kararı verilebilirken bu tarihten sonra işlenen suçlarda ikinci kez HAGB kararı verilemez.
Müşteki HAGB (Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması) Kararına İtiraz Edebilir Mi?
Müşteki, davada katılan sıfatı almışsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararına itiraz edebilir.
Denetim Süresi İçinde Mahkeme (HAGB) Hükmünü Açıkladıysa Ne Olur?
Mahkeme, denetim süresi içinde hükmü açıklamışsa, sanık tekrar bir suç işlemiş demektir. Mahkeme hükmü açıkladıktan sonra sanık açıklanan kararı istinaf etme hakkına sahiptir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) kararı çoğu zaman sanıkların kafasını karıştıran bir uygulamadır. Bu konuda detaylı bilgi almak için ceza davalarında tecrübeli bir avukat ile görüşmeniz yararınıza olacaktır.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Hazar Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.
Mahkeme kararıyla verilmiş nafaka, değişen şartlarla birlikte nafaka alacaklısı için yetersiz kalabilir. Bu durumda nafaka artırımı ancak mahkeme kararı ile yapılabilir. Nafaka artırımı için yapılacak şey mahkemede nafaka artırım davası açmaktır. Bu davanın açılabilmesi için tarafların maddi imkanlarında değişiklik olması gerekir. Hakim nafaka alacaklısının maddi imkanındaki değişikliği tespit edecek ve hakkaniyet unsurunu da gözeterek bir karara varacaktır. Nafaka artırım davası açmak için öncelikle nafaka artırım davası dilekçesi hazırlamak gereklidir. Ancak belirtmekte fayda vardır ki internetten bulunan bir dilekçe örneği ile kişi boşanma davalarında tecrübeli bir avukat yardımı almadan nafaka artırım davası açmamalıdır. Çünkü her olay birbirinden farklıdır ve her kişinin kendine özel nafaka artırım dilekçesi hazırlaması gereklidir.
Nafaka Artırım Dava Dilekçesinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Nafaka artırım dava dilekçesi hazırlanırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar mevcuttur. Öncelikle dilekçenin ilk kısmında daha önce verilen boşanma kararında davacı lehine yoksulluk nafakasına hükmedildiğinden bahsedilmesi gerekir. Nafaka artırım kararı verilebilmesi için tarafların maddi durumlarında değişiklik olması gerektiğinden dolayı bu hususta detaylıca açıklama yapmak gerekir. Daha sonra istenen nafaka miktarı talep kısmında açıkça belirtilmelidir. Mahkeme tarafından nafakaya ilişkin verilen önceki kararı nafaka artırım dava dilekçesinde sunmak gereklidir. Çünkü hakim karar verirken daha önceki nafaka miktarını da göz önünde bulunduracaktır. Bu söylediğimiz kriterler Nafaka artırım dava dilekçesinde dikkat edilmesi gerekenhususlar bu şekildedir.
Aşağıda Nafaka artırım davası dilekçe örneği yer almaktadır.
Nafaka Artırım Davası Dilekçe Örneği
BURSA (..) AİLE MAHKEMESİ’NE
Davacı : AAAAAA (T.C:23456789234)
Vekili : Av.Feyza Hazar Reyhan Mah. Mantıcı Cd. Aytı Plaza K:3 D:301-302 Osmangazi/BURSA
Davalı : BBBBBB (T.C:12345678912)
Konu : Müvekkil için ödenmekte olan 600TL yoksulluk nafakasının 1400 TL artırılarak 2000 TL’ ye çıkartılması ve hükmolunan nafaka bedeline her yıl ÜFE oranında artış uygulanmasına karar verilmesi taleplidir.
Açıklamalar :
1-Müvekkil AAAAAA ile davalı BBBBBB Bursa 6. Aile Mahkemesi …./… E. …../… karar sayılı ilamı ile boşanmışlardır. Bu boşanma kararı ile beraber müvekkil lehine 600 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir.
2-Ancak neredeyse 3 yıl önce karara çıkan bu dosyada verilen 600 TL nafaka miktarı halen aynı kalmış ve günümüz Türkiye koşullarında artan enflasyon dikkate alındığında müvekkilin ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiştir. Ancak davalı tarafın geliri eskisine göre daha da artmış olup müvekkilin nafaka miktarında bir artış meydana gelmemiştir. Ülkemizdeki hayat pahalılığı ve ekonomik koşullar karşısında işbu nafaka miktarı anlamını yitirmiş ve müvekkil buna bağlı olarak almış olduğu nafaka ile hayatını asgari düzeyde dahi idame ettiremez hale gelmiştir.
3-Müvekkil 67 yaşındadır. Bu sebeple yaşından dolayı çalışması imkansızdır. Müvekkil yalnız yaşamaktadır ve nafakadan başka hiçbir geliri yoktur. Halen yaşadığı eve aylık 600 TL kira ödemektedir. Müvekkilin aldığı nafaka miktarı yaşadığı evin kirasına ancak yetmekte olup evinin kirasını ödedikten sonra doğalgaz, elektrik, su, internet ve telefon faturalarını ödemeye parası kalmamaktadır. Kaldı ki müvekkil bu zorunlu giderlerin yanı sıra market alışverişi, kişisel giderler v.b ihtiyaçlarını karşılayamaz duruma gelmiştir.
4-Nafakaya hükmedildiği tarihten itibaren 3 yıl geçmiş olması, 3 yıl içerisinde enflasyonda yaşanan artışın TÜİK verilerinin dahi çok üzerinde olması, pahalılık, davalı tarafın gelirinde olan artış, davacı müvekkilin hiçbir gelirinin olmayışı ve günümüz ekonomik koşulları göz önünde bulundurulduğunda davacı müvekkil lehine hükmolunan 600 TL nafaka tutarının herhangi bir artırım oranı öngörülmeksizin tarafımızca kabulü mümkün değildir. Bu nedenlerle, iş bu nafaka artırım davasını ikame etme zarureti hasıl olmuştur.
5-Davalı BBBBBB bir şirkette yönetici konumunda olup ekonomik durumu oldukça iyidir. Bu sebeple mahkemenizce verilecek kararla nafaka artırımına gidildiğinde davalının kazandığı aylık ücret kendisini etkilemeyecek kadar fazla miktardadır. Davalı son derece refah içinde yaşarken müvekkilin 600 TL yoksulluk nafakası alması günümüz koşullarında kabul edilebilir bir durum değildir. Açıkladığımız sebeplerle nafaka miktarının 600 TL’den 2000 TL’ye çıkarılmasını talep ediyoruz.
Hukuki Sebep: TMK,HMK ve ilgili mevzuat
Hukuki Deliller:
1-Bursa 4. Aile Mahkemesi …./.. E. sayılı dosyasında verilen gerekçeli karar örneği 2-Sosyal- ekonomik durum araştırması 3-Zorunlu giderlere ilişkin faturalar ve belgeler 4-Tapu Kayıtları 5-Banka kayıtları 6-TCMB, TÜİK ve ilgili kurumlardan ÜFE/TÜFE ve enflasyon oranlarının celbi 7-Tanık (Gerekli görüldüğü takdirde dinlenmeleri talep edilmektedir.) 8-Bilirkişi 9-Keşif 10-Yemin 11-Sair tüm yasal deliller.
Sonuç ve İstem: Yukarıda saydığımız ve mahkemenizce re’sen dikkate alınacak sebeplerle;
Davamızın KABULÜ ile beraber, müvekkil lehine aylık 600 TL olarak hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının ekte sunduğumuz zorunlu giderler ve ülkemizin içinde bulunduğu enflasyon koşulları göz önüne alınarak aylık 2000 TL’YE ARTIRILMASINA, hükmedilen nafakaya her yıl ÜFE oranında ARTIŞ UYGULANMASINA, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin DAVALI TARAFA YÜKLETİLMESİNE karar verilmesini saygıyla vekaleten arz ve talep ederim. ../../….
Davacı Vekili Av. Feyza Hazar
Diğer dilekçe örneklerimizi incelemek için Dilekçe Örnekleri sayfamıza göz atabilirsiniz. Nafaka artırım davası konusunda daha detaylı bilgi almak için Nafaka Artırım Davası Nedir? yazımızı okuyabilirsiniz.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Hazar Hukuk Bürosuyla iletişim kurabilirsiniz.
Şüpheli ya da sanığın özgürlüğünün yargılama aşamasından önce hakim kararı ile sınırlandırılarak şüphelinin cezaevine götürülmesine tutuklama denir. Tutuklama ceza davalarında başvurulan önemli koruma tedbirleri arasında yer alır. Bu sebeple hemen hemen her ülkenin mevzuatında tutuklama mevcuttur. Tutuklama kararı ile şüphelinin kaçması, tanıklara baskı yapması ve gerçekleştirdiği eylemin delillerini karartması önlenir. Ancak tutuklamanın kişinin özgürlüğünü kısıtlamak gibi olumsuz bir yanı da mevcuttur. Bu sebeple tutuklama, adli kontrol tedbirlerinin yeterli olmadığı hallerde zorunlu olan bir koruma tedbiridir.
Tutuklama Kararını Kim Verir?
Tutuklamaya,
Soruşturma evresinde savcının talebi doğrultusunda sulh ceza hakimi,
Kovuşturma evresinde ise savcının talebi üzerine mahkeme veya mahkeme kendiliğinden karar verebilir.
Cumhuriyet savcısının tutuklama kararı verme yetkisi yoktur. Sanık ya da şüphelinin suçu işlediği, işlenmesine iştirak ettiği ya da teşebbüs ettiği konusunda kuvvetli şüphe varsa hakim, huzurda bulunan şüpheli ya sanık hakkında tutuklama nedenlerinden en az birinin bulunması ve adli kontrol tedbirlerinin kişi hakkında yetersiz kalması durumunda tutuklama kararı verebilecektir. Tutuklama nedenlerinden birinin bulunmaması ve buna rağmen tutuklama kararı ya da tutukluluğun devamına ilişkin karar verilmesi durumunda sanık ya da şüphelinin tazminat davası açması mümkündür. Şüpheli veya sanığın tutuklama istemiyle mahkeme huzuruna çıkartılması durumunda bir müdafi yani ceza davasında avukat ile temsili bazı durumlarda zorunludur. Bununla beraber kişinin avukatı yoksa baro tarafından kendisine bir müdafi atanır.
Tutuklama Kararına Nasıl İtiraz Edilir?
Tutuklama kararına nasıl itiraz edilir? sorusunun cevabı aslında kanunda düzenlenmiştir. Tutuklama kararını ister hakim ister mahkeme versin tutuklama ile ilgili verilen kararlara karşı itiraz yolu açıktır. Tutukluluğa itiraz süresi 7 gündür. Tutuklama kararı yüze karşı okunmuşsa süre tefhim tarihinden itibaren, tarafların yokluğunda karar verilmişse tebliğ tarihinden itibaren başlar. Tutuklamaya itiraz bir dilekçe ile yapılmaktadır. Aşağıda Tutuklama Kararına İtiraz Dilekçe Örneği sunulmuştur.
Tutuklama Kararı İtiraz Dilekçe Örneği
BURSA 4. SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE Gönderilmek Üzere BURSA 3. SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
Dosya No : 2023/…. Sorgu
Karara İtiraz Eden (Şüpheli): …… (T.C) Nilüfer/BURSA
Müdafi : Av.Feyza Hazar Reyhan Mah. Mantıcı Cd. Aytı Plaza K:3 D:301-302 Osmangazi/BURSA
Konu : Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin ../../2023 tarihli 2023/…. Sorgu numaralı kararı ile vermiş olduğu tutuklama kararına itirazlarımızın ve şüphelinin tahliyesine karar verilmesi taleplerimizin sunumudur.
Açıklamalar :
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen 2023/… nolu soruşturma kapsamında ../../…. tarihinde şüphelinin ifadesi alınarak tutuklama istemiyle Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilmiştir.
Bursa 3.Sulh Ceza Hakimliği ../../2023 tarih ve 2023/…. Değişik İş Sayılı kararı ile müdafii olduğum şüpheli hakkında CMK md. 100 gereğince tutuklama kararı vermiştir. Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama kararı hukuka aykırıdır. Bu sebeple yasal süresi içinde karara itiraz ediyoruz. Şöyle ki;
Bursa 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama gerekçesinde şüphelinin beyanlarında çelişki olduğu söylenmiş ve şüpheli bu gerekçe ile tutuklanmıştır. Ancak şüphelinin beyanları kararda belirtilenin aksine son derece istikrarlı ve şüpheye yer vermeyecek niteliktedir. Bursa 3.Sulh Ceza Hakimliği’nce şüphelinin beyanlarında çelişki olduğu belirtilmesine rağmen mahkeme huzurunda şüpheliye bu çelişkiye yönelik tek bir soru dahi sorulmamıştır.
AİHM içtihatlarında tutuklamanın en son uygulanması gereken tedbir olduğundan ve başka bir önlemle tutuklamadan sağlanabilecek yarar sağlanabilecekse tutuklama yoluna gidilmemesi gerektiğinden bahsetmiştir. CMK 109 adli kontrol hükümleri uygulanmadan mahkeme tutuklama kararı vermemelidir. Müvekkil hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmadan verilen tutuklama kararı bu sebeple hukuka aykırılık teşkil etmektedir.
Şüphelinin kaçması söz konusu dahi değildir. Zira şüpheli evli ve 4 çocuk babası olup ailesine bakma yükümlülüğü vardır. Şüpheli daha önce yurt dışına çıkmamıştır. Hatta pasaportu dahi yoktur. Sabit ikametgah sahibidir. Buna bağlı olarak şüphelinin kaçma şüphesinin bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bununla beraber müvekkilin delilleri karartma şüphesi de yoktur. Çünkü tüm deliller toplanmıştır. Kaçma ve delilleri yok etme şüphesi dahi olmayan müvekkilin, adli kontrol hükümlerinin uygulanarak serbest bırakılması durumunda tüm gereklilikleri yerine getireceği aşikardır. Müvekkil daha önce bir suça dahi karışmamış olup sabıka kaydı bulunmamaktadır. Bu sebeple şüphelinin tutuklu kalması aşırı bir tedbirdir ve ölçülülük ilkesine aykırıdır. Buna bağlı olarak şüphelinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına, hakimliğiniz aksi kanaatte ise adli kontrol hükümlerinin uygulanarak müvekkilin serbest bırakılmasına karar verilmesini isteme gereği hasıl olmuştur.
Sonuç ve İstem :
Yukarıda açıkladığımız sebeplerle;
Şüpheli hakkında verilen tutuklamaya ilişkin kararın İTİRAZEN KALDIRILMASINA ve şüphelinin SALIVERİLMESİNE,
Hakimliğinizin aksi kanaatte olması durumunda CMK md. 109 gereği tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROL HÜKÜMLERİNE çevrilmesini şüpheli müdafii olarak vekaleten saygıyla arz ve talep ederim. ../../2023
İtiraz EdenŞüpheli Müdafi Av. Feyza Hazar
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Hazar Hukuk Bürosuyla iletişim kurabilirsiniz.
Nafaka, en kısa deyimle maddi gücü zayıf eşin ihtiyaçlarını devam ettirebilmek için boşanma sonucunda ya da boşanma sürecinde mahkeme kararıyla maddi durumu daha güçlü olan eşten aldığı paradır.
Günümüz şartlarında enflasyon da dikkate alındığında mahkemece hükmedilen nafaka miktarının sabit kalmasıyla maddi durumu zayıf eşin ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanacağı aşikardır. Buna bağlı olarak, değişen koşullarla beraber boşanma sonrasında nafaka artırımı isteyen eş nafaka artırım davası açabilir. Bu yazımızın içeriğinde Nafaka artırım davası nedir? bunlardan kısaca bahsedeceğiz.
Nafaka Türleri Nelerdir?
Türk Medeni Kanunu’nda nafaka türleri 4’e ayrılmaktadır. Bunlar; tedbir nafakası, iştirak nafakası, yoksulluk nafakası ve yardım nafakasıdır. Kısaca inceleyecek olursak ;
1-Tedbir Nafakası
Boşanma davası sürecinde maddi gücü zayıf olan eşin ve çocuğun, temel ihtiyaçlarını gidermeleri için maddi gücü daha iyi olan eşten talep ettiği nafaka türüdür. Hakim bu nafakaya hükmetmek için kusur aramaz. Mahkeme kararının kesinleşmesi ile beraber tedbir nafakası sona erer.
2-İştirak Nafakası
Boşanma kararının kesinleşmesiyle beraber velayet hakkını alan eşin velayet hakkına sahip olmayan eşten çocuğun eğitim, sağlık, barınma, giyim v.b her türlü ihtiyacını karşılamak için aldığı nafaka türüdür. Boşanan eşler maddi imkanları doğrultusunda iştirak nafakası miktarını karşılamakla yükümlüdür.
3-Yoksulluk Nafakası
Boşanma kararı ile beraber kusurlu olan eşin maddi imkanları doğrultusunda kusurlu olmayan eşe yoksulluğa düşecek olması sebebiyle süresiz olarak ödediği nafaka türüdür. Bu nafaka türünde kusur önemli bir faktördür. Kusurlu olmayan eş, diğer eş ne kadar yoksulluğa düşecek olursa olsun nafaka ödemekle yükümlü değildir. Burada kusur oranını belirleyecek kişi hakimdir.
4-Yardım Nafakası
Bu nafaka türünün boşanma davası ile bir ilgisi yoktur. Bir kişinin, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy, üstsoy ya da kardeşlerine ödediği nafaka türüdür.
Yukarıda saydığımız nafaka türleri değişen ekonomi ve enflasyon ile beraber nafaka alacaklısı için yetersiz kalabilir. Bu sebeple nafaka miktarında artış yapılması gerekir. Bunun sonucunda da açılacak dava çeşidi nafaka artırım davası olacaktır. Bu yazımızda nafaka artırım davasının nasıl açılacağına ve hukuki sürecin nasıl işleyeceğine dair bilgi vereceğiz.
Nafaka Artırım Davası Nedir?
Yukarıda kısaca nafakanın ne olduğundan ve türlerinden bahsettik. Mahkeme kararıyla verilmiş nafaka, değişen şartlarla birlikte nafaka alacaklısı için yetersiz kalabilir. Bu durumda nafaka artırımı ancak mahkeme kararı ile yapılabilir. Nafaka artırımı için yapılacak şey mahkemede nafaka artırım davası açmaktır.
Nafaka artırım davası yukarıda saydığımız tüm nafaka çeşitleri için geçerlidir. Bu davanın açılabilmesi için tarafların maddi imkanlarında değişiklik olması gerekir. Hakim nafaka alacaklısının maddi imkanındaki değişikliği tespit ederek hakkaniyet unsurunu da gözeterek bir karara varacaktır.
Nafaka Artırım Davası Nasıl Açılır?
Nafaka artırım davası açmak için öncesinde mahkeme tarafından verilmiş bir nafaka kararı olmalıdır. Daha sonra nafaka artırım dava dilekçesi hazırlayarak dava açılabilir. Dava dilekçesi kanunda belirtilen unsurlara sahip olmalıdır. Dilekçede yapılacak bir eksiklik, yanlışlık olması halinde dava usulden reddedilerek ileride geri dönülemez hak kayıplarına yol açabilir.
Dava dilekçesinde, değişen maddi koşullar ve nafaka artırım davasını haklı kılacak deliller ve anlatımlar yer almalıdır. Nafaka artırım davasını açacak olan davacı dava dilekçesinin ekine önceden verilen nafaka kararını da eklemelidir.
Nafaka artırım davasında her nafaka alacaklısının maddi koşulları, dava açma sebepleri farklıdır. Bu sebeple internetten bulunan nafaka artırım davası dilekçe örneği ile dava açılması yanlıştır. Nafaka artırım davası her nafaka alacaklısı için farklılık arz ettiğinden boşanma davalarında tecrübeli bir avukattan yardım alınmalıdır. Bütün bu sürecin etkili ve profesyonel şekilde ilerlemesi için dava öncesi boşanma davalarında tecrübeli bir avukat ile görüşmek ve dava sürecini avukat ile takip etmek nafaka alacaklısının yararına olacaktır.
Nafaka Artırım Davası Ne Sıklıkla Açılabilir?
Nafaka artırım davası açmak kanunda herhangi bir süreye tabi tutulmamıştır. Herhangi bir süreye bağlı olmaksızın, koşullar oluştuğu takdirde nafaka artırım davası açmak mümkündür. Ancak şunu belirtmek gerekirse bazı kişiler bu durumu suistimal etmekte ve sürekli nafaka artırım davası açmaktadır. Bu durumda davanın hakim tarafından kabul görme ihtimali azalacaktır. Bu nedenle nafaka alacaklısının sadece haklı koşullar oluşması halinde nafaka artırım davası açmasını öneririz.
Nafaka Artırım Davası Hangi Durumlarda Açılabilir?
Nafaka artırım davası açmak için bazı şartlar gereklidir. Bu şartları sıralayacak olursak;
Nafaka alacaklısının nafaka bağlandığı döneme kıyasla hayat standartlarında bir düşüş yaşanması,
Nafaka borçlusunun nafaka bağlandığı döneme göre ekonomik durumunda olumlu bir artış yaşanması,
Enflasyonun değişmesi sebebiyle nafakanın ciddi oranda değer kaybetmesi,
İştirak nafakasının (çocuğa bağlanan nafaka) çocuğun büyümesi sebebiyle ihtiyaçlarının artması ve nafakanın yetersiz kalması
durumlarında nafaka alacaklısı nafaka artırım davası açabilir. Örneğin nafaka alacaklısının işten çıkarılması durumunda hayat standartlarında ciddi bir düşüş yaşanacaktır. Bu durumda nafaka alacaklısı, nafaka artırım davası açarak maaş bordrosu, SGK kayıtları v.b deliller ile bu durumu ispatlayabilecektir.
Nafaka Artırımı Nasıl Hesaplanır?
Nafaka artırımı nasıl hesaplanır sorusuna verecek net bir cevap yoktur. Taraflar dava dilekçesiyle beraber delillerini mahkemeye sunarlar. Mahkemenin bilirkişi incelemesi, tanık anlatımı, keşif gibi delillere de başvurması mümkündür. Hakimin bu araştırmaların sonucunda hakkaniyet ilkesine göre nafaka artırımına gitmesi ya da davayı reddetmesi mümkündür.
Hakim nafaka artırımını hesaplarken bir çok faktörü bir arada değerlendirmek zorundadır. Nafaka alacaklısının maddi durumundaki değişiklik, nafaka borçlusunun maddi durumundaki değişiklik, değişen şartlar, enflasyon oranı, eğitim, sağlık, yaşam standartları nafakanın belirlenmesinde etkili faktörlerdendir.
Bu anlattıklarımıza ek olarak hakimlerin Yargıtay kararlarına göre esas aldığı bir unsuru belirtmekte fayda vardır. Bu da ÜFE denilen üretici fiyat endeksidir. Hakimlerin nafaka artırımına karar verirken bazen ÜFE’yi göz önünde bulundurarak karar verdikleri görülmektedir. Ancak ÜFE kesin bir kural değildir.
Kısaca nafaka artırımının nasıl hesaplandığı konusunda net bir bilgi yoktur. Hakim çeşitli faktörleri göz önünde bulundurarak hakkaniyete göre bir karar verir. Ancak unutulmamalıdır ki hakim, nafaka borçlusunu hiçbir şekilde maddi gücünü aşar nitelikte nafakaya hükmetmeyecektir.
Nafaka Artırım Davası Ne Kadar Sürer?
Nafaka artırım davasının ne kadar sürer sorusu tarafımıza oldukça sık sorulan sorulardan biridir. Ancak bu soruya net bir cevap vermek mümkün değildir. Davanın açılacağı yer mahkemesinin iş yükü, davanın kapsamı, dava açma prosedürünün doğru işletilmesi, davanın avukatla takip edilip edilmemesi davanın süresine etki eden faktörlerdendir. Nafaka artırım davası basit yargılama usulüne tabidir. Bu sebeple diğer davalara kıyasla daha kısa sürede sonuçlanan davalardandır. Ortalama bir süre vermek gerekirse nafaka artırım davası 6 ay ile 9 ay arasında sürebilmektedir. Ancak nafaka artırım davası boşanma davalarında tecrübeli bir avukat ile takip edildiği takdirde sürenin daha da kısalması mümkün olabilecektir.
Nafaka Artırım Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme Neresidir?
Nafaka artırım davasında görevli mahkeme aile mahkemeleridir. Ancak davanın açılacağı yargı çevresinde aile mahkemeleri bulunmuyorsa dava asliye hukuk mahkemelerinde açılacaktır. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi nafaka artırım davasına aile mahkemesi sıfatıyla bakacaktır. Nafaka artırım davası görevli mahkeme haricinde başka bir mahkemede açılması durumunda mahkeme davayı görevsizlik sebebiyle reddedecektir.
Nafaka artırım davasında yetkili mahkeme ise davalının yani nafaka ödemekle yükümlü olan kişinin ikamet ettiği yer mahkemesidir. Dava yetkili yerde açılmadığı takdirde davalı yetkisizlik itirazında bulunabilecektir. Bu durumda dava yetkili yerde açılmamış olup süreç uzayacaktır. Davayı açarken yetki ve görev yönünden bir yanlışlık yapılması dava sürecini uzatacağından dava sürecini boşanma davalarında tecrübeli bir avukat eşliğinde yürütmek doğru olacaktır.
Kimler Nafaka Artırım Davası Açabilir?
Nafaka artırım davası bizzat nafaka alacaklısı tarafından açılabilir. Bununla beraber nafaka alacaklısının avukatı da nafaka artırım davası açabilir. İştirak nafakasında nafaka alacaklısı çocuktur. Çocuk, dava açma işlemini tek başına yapamayacaktır. Bu durumda velayet hakkına sahip olan taraf, çocuk adına nafaka artırım davası açacaktır.
Anlaşmalı Boşanan Kişiler Nafaka Artırım Davası Açabilir Mi?
Anlaşmalı boşanan kişiler yoksulluk nafakası ya da iştirak nafakası konusunda anlaşmış olsalar dahi nafaka artırım davası açabilirler. Çünkü zaman içerisinde değişen koşullar ile nafaka alacaklısının aldığı miktar günümüz koşullarında yetersiz kalabilir. Örneğin 3 yıl önce anlaşmalı boşanma protokolünde yoksulluk nafakası miktarı olarak 600 TL belirlenmiş olduğunu varsayalım. Günümüz koşullarında enflasyonun artmasıyla 600 TL kişinin faturalarını ödemesine dahi yetmeyebilir. Bu durumda taraflar anlaşmalı boşanmış olsalar dahi nafaka artırım davası açabilirler.
Nafaka Artırım Davasında Avukat Tutmak Gerekli Mi?
Nafaka, nafaka alacaklısının hayatını devam ettirebilmesi için olmazsa olmaz bir geçim kaynağıdır. Bu sebeple miktarının olabildiğince yüksek olması nafaka alacaklısının hayat standartları için önemlidir. Bu durumda nafaka artırım davasının avukat desteği ile takip edilmesi nafaka alacaklısının maddi menfaati için önemlidir.
Boşanma davalarına bakan avukat, sizi nafaka artırım davanızda temsil edecek, lehinize olan delilleri toplayacak ve dosyaya sunacaktır. Davada gerekli prosedürün hızlı şekilde işletilmesini sağlayacaktır. Boşanma davalarına bakan avukat, nafaka konusunda hukuki bilgi ve tecrübeye sahiptir. Buna bağlı olarak da nafaka artırım davasında boşanma davalarında tecrübeli bir avukat ile çalışmakta fayda vardır.
Nafaka Artırım Davasında Yargılama Masrafları Ne Kadardır?
Nafaka artırım davalarında yargılama masrafları (harç) nispi harca tabidir. Nispi harç davanın açıldığı miktara göre değişkenlik göstermesi demektir. Bu sebeple de yargılama masrafları nafaka miktarına göre değişkenlik gösterecektir.
Dava açarken masrafları davacı taraf öder. Ancak davacının davasının kabul edilmesi halinde mahkeme davalı tarafı yargılama masraflarını ödemeye hükmeder. Davanın kabul edilmesi nafaka miktarında artış yapılması durumudur. Bu durumda davacının yapmış olduğu yargılama masraflarını davalı, davacıya ödemek zorunda kalacaktır.
Nafaka Artırım Davası Avukatlık Ücreti Ne Kadardır?
Avukatlık serbest bir meslek olduğundan her avukat kendi vekalet ücretini bağımsız olarak belirleyebilir. Ancak avukatların, her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen ücretin altında avukatlık ücreti alması yasaktır. Bununla birlikte avukatın alacağı ücretin bir üst limiti bulunmamaktadır.
2023 yılı için Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan avukatlık asgari ücret tarifesine göre aile mahkemelerinde görülecek olan davaların alt limiti 9.200 TL’dir. Ancak avukatlık serbest bir meslek olduğundan avukatın alacağı ücretin bir üst limiti yoktur.
Bunun yanı sıra avukatların bağlı olduğu baronun her yıl yayınlamış olduğu bir ücret tarifesi de mevcuttur. 2023 yılı için Bursa Barosu’nun yayımladığı tavsiye niteliğinde avukatlık ücret tarifesine göre Bursa’da aile mahkemelerinde görülen nafaka davaları ücreti 16.400 TL’dir. Ancak bu ücretler tavsiye niteliğinde olup bağlayıcılığı yoktur. Yine de genel olarak avukatlık ücretleri bu tarife ile benzerdir. Bu sebeple nafaka artırım davası avukatlık ücreti öğrenmek için çalışmayı düşündüğünüz avukat ile iletişime geçerek ücret bilgisini kendisinden öğrenmeniz daha doğru olacaktır.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Hazar Hukuk Bürosuyla iletişim kurabilirsiniz.
Uyuşturucu ve uyarıcı maddenin cezalandırılmasına ilişkin hükümler TCK 188. maddesi ve TCK 192. maddeler arasında düzenlenmiştir. TCK 192. madde etkin pişmanlık hükümlerini düzenlemektedir.
Bursa’da uyuşturucu davalarına bakan avukatlar genellikle çalışmalarını ceza hukukunda yoğunlaştırmış olup bu alanda tecrübe edinmiş avukatlardır. Kanunda ağır ceza avukatı yahut uyuşturucu davalarına bakan avukat şeklinde bir uzmanlık alanı ayrımı yoktur. Ancak avukatlar belli bir alana yönelerek mesleki tecrübesini belirli alanda kazandıkları için halk arasında bu şekilde adlandırılırlar. Çünkü kişiler kendisi için iyi bir avukat arayışında olduklarında yaşadıkları sorunla ilgili tecrübe sahibi bir avukatla çalışmak isterler.
Uyuşturucu ticareti dosyaları titizlikle takip edilmesi gereken dosyalardandır. Özellikle soruşturma aşaması şüphelinin avukatı tarafından titizlikle takip edilmelidir. Çünkü soruşturma aşamasında hukuka aykırı delillerin tespitini yapmak ve şüphelinin lehine olan delillerin dosyaya girmesini sağlamak uyuşturucu davalarında avukatın dikkat etmesi gereken en önemli husustur. Genellikle yargılama aşamasında karşılaşılan en önemli problem soruşturma aşamasındaki usulsüzlüklerdir. Bu nedenle uyuşturucu davasına bakan avukatın soruşturma aşamasının en başından itibaren dosyayı titizlikle takip etmesi sanığın yargılama aşamasının doğru bir şekilde ilerlemesi için ciddi önem taşımaktadır.
Uyuşturucu davalarında görevli mahkeme suçun niteliğine göre hem Asliye Ceza Mahkemeleri hem de Ağır Ceza Mahkemeleridir. Uyuşturucu davalarında yetkili mahkeme ise ilgili suçun gerçekleştiği yer mahkemesidir. Örneğin Bursa’da gerçekleşen bir uyuşturucu ticareti suçunda uyuşturucu davası Bursa Ağır Ceza Mahkemelerinde görecektir.
Uyuşturucu Davalarına Hangi Avukat Bakar?
Uyuşturucu davalarına her avukat bakabilir. Kanunda buna ilişkin bir ayrım yoktur. Ancak bazı avukatlar çalışmalarını belirli alanlarda yoğunlaştırmış olup o alanda tecrübe edinmiş olabilirler. Örneğin çalışmalarını ceza hukuku alanında yoğunlaştırmış bir avukat uyuşturucu davalarına bakabilir. Bu sebeple hakkınızda açılmış bir uyuşturucu davası varsa ceza davanızın takibini çalışmalarını ceza hukukunda yoğunlaştırmış bir avukat ile yapmanız sizin için faydalı olacaktır.
Uyuşturucu Suçları Nelerdir?
Uyuşturucu suçları Türk Ceza Kanunundaki düzenlemeye göre uyuşturucu madde suçları ve tedarik ve kullanma suçları olarak 2’ye ayrılmaktadır. Bu suç tiplerini kısaca inceleyecek olursak;
1-Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçu (TCK m.188)
Uyuşturucu Madde İmal Etme
Uyuşturucu Madde İthal Etme
Uyuşturucu Madde İhraç Etme
Uyuşturucu Madde Sevk veya Nakletme
Uyuşturucu Madde Kabul Etme veya Bulundurma
Uyuşturucu Madde Satma, Satışa Arz etme veya Satın Alma
Uyuşturucu Madde Temin Etme (Başkasına Verme, Sağlama)
2-Kullanma Suçları (TCK m. 191)
Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Satın Almak
Kullanmak İçin Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kabul Etmek veya Bulundurmak
Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanmak
Uyuşturucu Davalarına Hangi Mahkeme Bakar?
Uyuşturucu davalarında görevli mahkemeler ceza mahkemeleridir. Ancak suç tipine göre görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleri yahut Ağır Ceza Mahkemeleri olacaktır. Örneğin uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçlarında görevli mahkeme Ağır Ceza Mahkemeleriyken, kullanma suçlarında görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleri olacaktır. Uyuşturucu davalarında yetkili mahkeme suçun gerçekleştiği yer mahkemesidir. Örneğin Bursa’da gerçekleşen bir uyuşturucu ticareti suçunda uyuşturucu davası Bursa Ağır Ceza Mahkemelerinde görecektir.
Uyuşturucu Davaları Ne Kadar Sürer?
Uyuşturucu davaları, suçun niteliğine göre Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesinde görülmektedir. Asliye Ceza Mahkemelerinde görülen davalar genellikle Ağır Ceza Mahkemelerine göre daha çabuk sonuçlanmaktadır. Davaların ne kadar süreceği hakkında net bir bilgi vermek doğru değildir. Çünkü yargılamanın yürütüldüğü ilin iş yükü yoğunluğu, dosyadaki sanık sayısı, tanık sayısı gibi faktörler yargılamanın ne kadar süreceğini belirleyen faktörlerdendir. Ortalama olarak bir süre vermek gerekirse yerel mahkeme aşaması 1-1,5 yıl arası sürmektedir. Ancak dosya istinaf ya da temyiz edilirse bu süre 3 yılı bulabilmektedir.
Uyuşturucu Ticaretinden Dosyamız Var Ne Yapmalıyız?
Uyuşturucu ticareti suçundan hakkında dava açılmış kişi muhakkak çalışmalarını ceza hukuku alanında yoğunlaştırmış ve uyuşturucu davaları ile ilgilenen bir avukata başvurmalıdır. Genellikle dosyası olan kişiler bir çok avukatı telefonla arayıp uyuşturucu ticaretinden dosyam var ne kadar ceza alırım şeklinde sorular sormaktadır. Ancak bu çok sağlıklı bir yöntem değildir. Çünkü her avukatın bakış açısı ve çalışma prensibi farklıdır. Avukatları tek tek arayıp olayı anlatıp bilgi almaya çalışmak kişilerin sadece kafasını daha çok karıştıracaktır. Bu sebeple bu kişilerin kendilerine en uygun avukatı seçerek bir an önce sürecin takibine başlamalarını öneririz.
Uyuşturucu Ticareti Davalarında Biz Nasıl Çalışıyoruz?
Müvekkillerimizin bize müracaat etmesinden sonra dosyasının bir örneğini istiyoruz. Daha sonra uygun bir ücret karşılığında dosyayı inceleyerek müvekkilimize dosya hakkında bilgi aktarıyoruz. Bilgi aktarırken müvekkillerin duymak istediği şeyleri değil, tamamen objektif şekilde bilgi veriyoruz. Bu aşamadan sonra müvekkillerimiz bizimle çalışıp çalışmayacağına karar verebilir. Müvekkillerimizin kararının olumlu olması halinde tarafımıza vekalet çıkarması ile beraber hukuki sürecin takibine başlıyoruz.
Uyuşturucu Ticareti Davasında Beraat
Uyuşturucu davalarında gelen bazı müvekkiller bizden beraat garantisi istemektedir. Uygulamada bazı avukatların, davanın vekaletini alabilmek için “bu dosyada beraat garanti” şeklinde yorumlar yaptıklarını duyuyoruz. Bunun gibi garanti veren avukatlarla çalışmanızı önermeyiz. Avukatlar savunma mercii olup karar mercii değildir. Bu nedenle herhangi bir avukat herhangi bir davanın sonucu için size garanti veremez. Biz avukat olarak mahkeme huzurunda sizin haklarınızı savunuruz. Tekrar belirtmek gerekirse size sonuç vaat eden avukatlarla hukuki sürecinizin takibini yapmanızı önermeyiz.
Bursa’da Uyuşturucu Davaları Avukat Ücreti Ne Kadardır?
Avukatların, her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen ücretin altında avukatlık ücreti alması yasaktır. Bununla birlikte avukatın alacağı ücretin bir üst limiti bulunmamaktadır. 2023 yılı için Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan avukatlık asgari ücret tarifesine göre uyuşturucu davalarının görüldüğü ağır ceza mahkemelerindeki davaların alt limiti 17.400 TL’dir. Bu sebeple Bursa’da uyuşturucu davaları avukat ücreti alt limiti 17.400 TL olacaktır. 2023 yılı için Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan avukatlık asgari ücret tarifesine göre uyuşturucu davalarının görüldüğü asliye ceza mahkemelerindeki davaların alt limiti ise 9.200 TL’dir. Bu sebeple Bursa’da uyuşturucu davaları avukat ücreti alt limiti dosyanın asliye ceza mahkemesinde görülmesi durumunda 9.200 TL olacaktır. Türkiye Barolar Birliği tarafından resmi olarak yayımlanan avukatlık asgari ücret tarifesinin yanı sıra, avukatların mensubu oldukları barolar tarafından da her yıl tavsiye niteliğinde bir avukatlık ücret tarifesi yayımlanmaktadır. Bu tarifeyle, avukatların hangi dava türü için ne kadar ücret alması gerektiğine yönelik tavsiye niteliğinde ücretler belirlenmektedir. Bursa Barosu‘nun tarifesine göre Bursa ağır ceza mahkemesinde görülen uyuşturucu davasında avukat ücreti 35.600 TL olacaktır. (Ceza davalarında avukatlık ücretleriyle ilgili detaylı yazımızı okumak için tıklayabilirsiniz) Fakat daha önce söylediğimiz gibi ceza davalarına bakan avukatın mensubu olduğu baro tarafından belirlenen bu tarifeye uyma zorunluluğu yoktur. Bu sebeple çalışmayı düşündüğünüz avukat ile iletişime geçerek ücret bilgisini kendisinden öğrenmeniz daha doğru olacaktır.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Hazar Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.
Boşanma dava dilekçesi kanunda sayılan boşanma sebeplerinden biri ya da birkaçının var olması halinde boşanma talebi ve diğer taleplerin sunulmasıyla mahkemeye sunulan dava dilekçesidir. Boşanma sebepleri deliller ile beraber mahkemeye sunulur. Sunulan deliller ile beraber iddia edilen hususlar mahkemede ispatlandığı takdirde hakim boşanma kararı verir.
Açılacak dava türü anlaşmalı boşanma davası ise eşler arasında bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanacaktır. Ancak açılacak boşanma davası çekişmeli boşanma davasıysa yazılacak olan dilekçe çekişmeli boşanma dava dilekçesi olacaktır. Aşağıda boşanma dava dilekçesi örneği sunulmuştur;
Boşanma Dava Dilekçesi Örneği
BURSA (..) AİLE MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE
DAVACI : AX (T.C:12345678912) Nilüfer/BURSA
VEKİLİ : Av.Feyza Hazar
Reyhan Mh. Mantıcı Cd. Aytı Plaza K:3 D:301-302 Osmangazi/BURSA
DAVALI : CX (T.C: 23456789101) Nilüfer/BURSA
KONU : Davacı müvekkil açısından davalının, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanun gereği davalının müvekkile yaklaşmaması ve her türlü iletişim araçları ile rahatsızlık vermemesi, müşterek konutun ve eşyaların davacıya tahsisine ilişkin tedbir kararı verilmesi, şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma ile birlikte nafaka, velayet ve maddi- manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
AÇIKLAMALAR :
1-Davacı müvekkil AX ile davalı eşi CX 18/07/2010 tarihinde Bursa’da evlenmiştir. Tarafların bu evlilikten 11/03/2013 tarihinde müşterek çocukları ZX dünyaya gelmiştir.
2-Davacı müvekkil ev hanımlığı yapmaktadır. Müvekkil, evlendikten sonra birkaç defa gündelik temizliğe gitmiş ancak davalı, müvekkilin kazandığı parayı elinden almıştır. Bu sebeple yaşanan tartışmalar sonrasında da davalı eş, müvekkilin çalışmasına hiçbir zaman müsaade etmemiştir.
Davalı eş halen Bursa Nilüfer Belediyesi’nde memur olarak çalışmakta olup yaklaşık 4.500 TL maaş almaktadır.
3-Davalı, evliliklerinin ilk yıllarında müvekkilin kendisini kıskanması sebebiyle müvekkile fiziksel şiddet uygulamıştır. Davalı, müşterek çocuk doğduktan sonra da müvekkili müşterek çocuğun gözü önünde dövmeye devam etmiştir. Davacı müvekkil, uzunca bir süredir çocuğu için evliliğini devam ettirmektedir. Bu hususlar yargılama aşamasında tanık beyanları ile ispatlanacaktır.
4-Müvekkil, davalı eşinin aralarındaki problemleri çözme konusunda herhangi bir çaba sarf etmemesi ve kendisiyle sağlıklı bir biçimde iletişim kurmaması ve sürekli fiziksel şiddet görmesi sebebiyle geçtiğimiz aylarda davalı eşine artık yıprandığını, evliliklerini kurtarmak için elinden geleni yaptığını ama artık bu şekilde evliliğe devam edemeyeceğini ve boşanmak istediğini söylemiştir. Bunun üzerine davalı, müvekkile yeniden fiziksel şiddet uygulamıştır. Müvekkil, yaşanan bu son olaydan sonra Bursa Şehir Hastanesi’nden darp raporu almış ve karakola giderek davalı hakkında şikayette bulunmuştur. Ardından davalı hakkında uzaklaştırma kararı verilmiş ve davalı ortak konuttan ayrılmıştır. 17.11.2021 tarihinden bu yana müvekkil ve davalı ayrı evlerde yaşamaktadır. Darp raporu ve müvekkilin karakolda vermiş olduğu ifade tutanağı dosya kapsamında delil olarak mahkemenize sunulmaktadır. (Ek-1,2) Aynı zamanda davalı, müvekkili watsapp üzerinden attığı mesajlarla sık sık tehdit etmektedir. (Ek-3)
5-Davacı müvekkil, davalı eşinin talebi üzerine ev işlerine gidip çalışamadığı için hiçbir geliri yoktur ve ev hanımlığı yapmaktadır. Müvekkilin, yıllardır fiziksel şiddet görmesi ve artık çocuğunun da bu ortamda büyüyüp zarar görmemesi için boşanmaya kesin karar vermesi ve yukarıda izah edilen sebeplerle maddi olarak da bir anda kendisini çok zor bir durumda bulmasına sebep olmuştur. Müvekkil, çocuğunun henüz 8 yaşında olması sebebiyle de çalışamadığı için hayatını maddi olarak devam ettirmekte zorlanmaktadır. Bu sebeple öncelikle boşanma aşamasında geçimini devam ettirmesi için müvekkile 1500 TL tedbir nafakası ödetilmesine hükmedilmesini, dava kesinleştikten sonra da yoksulluk nafakası olarak 1500 TL ödemeye devam edilmesini, müşterek çocuk ZX için 1000 TL tedbir nafakası ödetilmesine hükmedilmesini, dava kesinleştikten sonra da iştirak nafakası olarak 1000 TL ödemeye devam edilmesini talep etmekteyiz.
6-Müvekkilin mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden tamamen eşinin kusurlu davranışlarıyla zedelendiğinden 75.000 TL maddi tazminata hükmedilmesini talep etmekteyiz. Ayrıca 11 yıldan beri tek taraflı olarak evliliğini kurtarmak için her türlü çabayı gösteren ve buna rağmen eşinden 11 yıldan beri fiziksel şiddet gören ve fiziksel saldırıya maruz kalan, ekonomik, fiziksel, sosyal, duygusal aşağılamalara maruz kalıp üzüntüsü telafi edilemeyecek hale gelen ve ıstırap çeken müvekkile 75.000 TL de manevi tazminata hükmedilmesini talep etmekteyiz.
Yukarıda sayılan tüm bu sebeplerle bu davayı açma zaruretimiz ortaya çıkmıştır. Deliller ışığında iddialarımızın doğruluğunun tespit edilerek taleplerimiz uyarınca karar verilmesini dilerim.
HUKUKİ SEBEPLER : TMK, HMK ve yasal mevzuat.
DELİLLER :
1-Tarafların aile nüfus kayıt örnekleri (celbi gerekir.) 2-Tanık beyanları 3-Bilirkişi incelemesi 4-Sosyo ekonomik durum araştırması. 5-Watsapp konuşmaları 6-Bursa Şehir Hastanesi’nden alınan darp raporu, karakolda verilen ifade tutanağı ve sair her türlü delil.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıkladığımız sebeplerle;
Davalının, öfke kontrolü olmaması ve müvekkilimiz davacıya uyguladığı baskı, tehdit, hakaret, fiziksel şiddet sebebi ile davacı müvekkilimiz açısından davalının, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanun gereği müvekkilimiz davalıya yaklaşmaması ve her türlü iletişim araçları ile rahatsızlık vermemesi v.s açısından TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,
Hali hazırda müvekkilin küçük müşterek çocuğu ile ikamet ettiği ……. Nilüfer /BURSA adresindeki konutun içindeki eşyalar ile birlikte MÜVEKKİLİMİZ DAVACININ GİDECEK BAŞKA KONUTU DA OLMADIĞI dikkate alınarak DAVACI MÜVEKKİLİMİZE TAHSİSİNE,
Tarafların BOŞANMASINA,
Müşterek çocuk ZX’in dava aşamasında geçici velayetinin davacı müvekkile verilmesini, boşanma kararının kesinleşmesiyle beraber VELAYETİN DAVACI MÜVEKKİLE VERİLMESİNE,
Davacı lehine yargılama aşamasında 1500 TL TEDBİR NAFAKASI ÖDENMESİNE, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte yoksulluk nafakası olarak DEVAMINA,
Müşterek çocuk ZX lehine yargılama aşamasında 1000 TL TEDBİR NAFAKASI ÖDENMESİNE, boşanma kararının kesinleşmesiyle birlikte iştirak nafakası olarak DEVAMINA,
Kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin sona ermesine sebebiyet veren davalının, davacı müvekkilin mevcut ve beklenen menfaatlerinden doğan zararı için, davacıya 75.000 TL MADDİ TAZMİNAT ÖDENMESİNE,
Eşinin kendisine yıllar boyu fiziksel şiddet uygulaması sebebiyle elem ve ıstırap duyan davacı müvekkilin zararlarının tazmini için 75.000 TL MANEVİ TAZMİNAT ÖDENMESİNE,
Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini sayın mahkemenizden vekaleten saygılarımla dilerim. ../../2023
Davacı Vekili Av. Feyza Hazar
Ek-1: Bursa Şehir Hastanesinden alınan darp raporu Ek-2: Karakolda verilen ifade tutanağı Ek-3: Watsapp mesaj görüntüleri
SIK SORULAN SORULAR
Boşanma Dava Dilekçesine Hangi Belgeler Eklenmeli?
Dava dilekçesinde iddia edilen olaylara ilişkin belgeler varsa eklenmelidir. Bununla beraber dava anlaşmalı olarak açılıyorsa eşler arasında imzalanan anlaşmalı boşanma protokolü de mutlaka eklenmesi gereken belgeler arasındadır.
Boşanma Davası Açtığımda İlk Duruşma Ne Zaman Olur?
Açılan boşanma davasının türü anlaşmalı ise ilk duruşma tarihi 1 hafta 10 gün içinde verilir. Ancak çekişmeli boşanmada dilekçeler aşaması olduğundan dolayı ilk duruşma dava tarihinden itibaren 2-3 ay içinde gerçekleşecektir.
Boşanma Dava Dilekçesi Yazarken Nelere Dikkat Edilmesi Gerekir?
Boşanmanın dayandığı sebep ya da sebepler tek tek maddeler halinde sıralanmalıdır. Deliller dava dilekçesinde açık şekilde belirtilmelidir. Aksi halde dava dilekçesinde belirtilmemiş delile dayanma hakkı kaybedilecektir. Boşanma davaları teknik takip ve hukuki bilgi gerektirdiğinden dolayı hak kaybına uğramamak için muhakkak alanında uzman bir boşanma avukatından hukuki yardım alınmalıdır.
Diğer dilekçe örneklerimizi incelemek için Dilekçe Örnekleri sayfamıza göz atabilirsiniz.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Hazar Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.
Günümüzde kadınların ekonomik özgürlüğe sahip olmasıyla beraber boşanma oranlarında ciddi bir artış yaşanmaktadır. Evlilikteki temel soruna dayalı olarak, avukat aracılığıyla boşanmadavası açılabilir. Boşanma davaları aile mahkemelerinde görülür ve boşanma davalarında avukat tutma zorunluluğu yoktur. Boşanma davasında avukat olmadan tüm kişiler haklarını kendisi savunabilir. Ancak boşanma davaları teknik takip ve hukuki bilgi gerektirdiği için kişilerin boşanma davalarında avukat desteği alması daha doğrudur. Ancak daha önce de söylediğimiz gibi boşanma davası takibinde avukat tutma zorunluluğu yoktur.
Yani kısaca boşanma davalarında avukat şart değildir. Boşanma davalarının takibi yapılırken kişiler internet aracılığıyla bazı şablon dilekçeler bulmaktadır. Ancak internetten bulunan bu dilekçeler ile boşanma davaları bir yere kadar yürütülebilir. Hukuki kayıplar vermemek ve sürecin profesyonelce yürütülmesi için boşanma davalarının avukatla takibi gereklidir.
Maalesef ki kişiler boşanma davalarında avukat olmadan boşanma ve mal rejimi tasfiyesi davaları açmakta ve bazen geri dönüşü olmayan hatalar yapmaktadır. Geri dönüşü olmayan hatalar ile kişi yeniden dava açma hakkını kaybedecek ve sonrasında avukat desteği almaya karar verse bile avukatın durumu düzeltmesi mümkün olmayacaktır. Bu sebeple bu kadar önem arz eden konular için kişiler muhakkak ki boşanma davalarında bir avukattan hukuki destek almalıdır.
Boşanma davası açılırken hangi sebebe dayalı açılacağı, hangi delillerin sunulacağı, delillerin hukuka uygunluğu gibi konulara hakim olan bir avukat ile boşanma davasının takip edilmesi çok önemlidir. Boşanma davalarında avukat, kanunlar çerçevesinde müvekkili lehine savunma yapacaktır. Boşanma davasında deliller ve dilekçelerde sunulan iddialarda dikkatli olunmalı ve boşanma sürecinde mutlaka avukata başvurulmalıdır.
Boşanma davasını kendi araştırmaları ile açan taraf ya da kendisine açılan boşanma davasına kendi araştırmaları ile cevap veren taraf yanlış hamleler yaparak boşanma davasında haklı olacakken haksız konuma düşebilir. Ancak boşanma davalarında tecrübeli bir avukat, bilgisi ve tecrübesi ile boşanma sürecini hatasız sürdürebilir.
Boşanma Davasında Avukatın Rolü
Boşanma davasının her aşamasında avukatın farklı rolleri vardır. Boşanma davasında avukatın rolünü her aşamada farklı yönlerden incelemek mümkündür. Bunları kısaca alt başlıklar halinde inceleyecek olursak;
Boşanma Davasının Açılması ve Takibi
Müvekkil ilk olarak boşanma davasını takip edeceği avukatı seçtikten sonra avukatını vekil tayin etmek için noterden fotoğraflı özel vekaletname çıkarmasıyla avukatın görevi başlar. Boşanma davası sürecinde avukat müvekkilinin hukuki sorunlarını dinler ve dilekçesinde kullanmak üzerine notlar alır. Daha sonra müvekkilinin iddialarına dayanak olması amacıyla müvekkilinden davada kullanabileceği delilleri talep eder. Müvekkilinin kendisine sunduğu delillerin hukuka uygun deliller olup olmadığını değerlendirir. Daha sonra hukuka uygun olan delilleri değerlendirmek üzere dosyaya ekler. Bu noktada unutulmamalıdır ki her delil hukuka uygun olmadığından mahkemeye sunulmamaktadır. Bu noktada boşanma davasında avukatın rolü çok önemlidir. Çünkü kişiler boşanma sebebinde haklı olsa dahi bazen mahkemeye hukuka uygun olmayan deliller sunarak davasını ispatlayamadığı takdirde haksız çıkabilmektedir. Ancak boşanma davasını takip eden avukat, tecrübesi ile hangi delillerin hukuka uygun hangisinin hukuka uygun olmadığının tespitini yaptıktan sonra kanunda belirtilen boşanma sebeplerinden birine dayanarak boşanma davasını açar. Yahut davalı tarafsa cevap dilekçesini dosyaya sunar. Böylelikle boşanma davasına bakan avukat ilk aşama olan davanın açılmasını tamamlamış olur.
Boşanma davalarında avukat bundan sonrası için dosyayı düzenli şekilde takip eder. Dilekçeler aşamasını tamamlar. Kendisine yapılan tebligatları alarak cevap verir. İtiraz edilmesi gereken ara kararlara itiraz eder. Burada önemli olan bir husus davanın her celsesinin düzenli takip edilmesi gerektiğidir. Boşanma davası takip edilmediği zaman dava düşer. Bu sebeple duruşmalara katılmak zorunludur. Duruşmalara asil yerine avukat katıldığı takdirde zaten böyle bir sorun ile karşı karşıya kalınmayacaktır. Çünkü boşanma davasının takibini yapan avukat sizin yerinize dosyayı profesyonel bir şekilde takip edecektir.
Boşanma Davasında Delillerin Sunulması ve Tanık Dinletilmesi
Boşanma davasında deliller hayati şekilde önem taşımaktadır. Çünkü dilekçeler aşamasında iddia edilen ve savunulan her şey ancak ve ancak deliller ile ispat edilebilir. Tanıklar ve tarafların ileri sürdüğü iddiaların dayandığı deliller avukat tarafından mahkeme dosyasına mutlaka sunulmalıdır. Tanıklar, mahkeme huzurunda yemin ederek mahkemede ifade vermelidirler. Boşanma davasında tanıkların dinlendiği celse çok önemlidir. Çünkü tanık, her ne kadar kesin delil olmasa da hakimin fikrini etkileyebilir nitelikte delildir. Ne yazık ki uygulamada bazen tanıklar yalan söyleyebilmektedir. Bu durumda boşanma davasında avukat devreye girerek müvekkili aleyhine tanıklık yapan kişiye sorular yönelterek tanığın yalan söylediğini ispatlamaya çalışmalıdır. Boşanma davasında avukatın rolü bu noktada çok önemli olmaktadır. Tanığın yalan söylediğinin ya da çelişkili ifade verdiğinin anlaşılması halinde hakim tarafından tanığın ifadesi hükme esas alınmayacaktır. Avukat tarafından tanığa sorulacak sorular ile yalan beyanının ispatlanması durumunda aleyhe olan durum lehe döndürülecektir. Bu durumda da boşanma davasında verilecek karar lehinize olacaktır.
Boşanma Davasında Karar Aşaması
Boşanma davasında kararın verilmesiyle birlikte dava sona erer. Ancak bu aşamadan sonra boşanma davasına bakan avukatın davadaki sorumluluğu devam eder. Boşanma davalarında avukat müvekkili aleyhine karar çıktığı takdirde yerel mahkeme tarafından verilen kararı istinaf ederek davayı bir üst mahkemeye taşır. Ardından istinaf mahkemesinden de aleyhe karar çıkması halinde tekrar bir üst mahkeme olan temyiz kanun yoluna başvurabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Avukatın Rolü
Anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davası ile kıyaslandığında çok daha kısa sürmektedir. Genellikle tek celsede sona ermektedir. Bu süreç araştırıldığında hızlı ve basit gibi görünse de içerisinde bir çok hukuki ve teknik konu barındırmaktadır. Bu sebeple anlaşmalı boşanma yolu ile boşanmak isteyen tarafların da mutlaka boşanma davalarında tecrübeli bir avukattan yardım alması gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma davasının masrafı çekişmeli boşanma davasına göre çok daha azdır. Anlaşmalı boşanma için bazı şartlar mevcuttur ve öncelikle anlaşmalı boşanmak isteyen taraflar bu şartları sağlamalıdır.
Anlaşmalı boşanmanın en önemli şartı ise tarafların resmi nikah tarihinden itibaren 1 yıl evli kalmış olmaları şartıdır. Sonrasında bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanmalı ve taraflar boşanmanın tüm sonuçlarında (nafaka, tazminat, velayet.. v.b) tam bir anlaşma sağlamalıdır. Bu anlaşmalı boşanma protokolünün boşanma davalarında tecrübeli bir avukat tarafından hazırlanması çok önemlidir. Çünkü protokolde yapılacak tek bir hata taraflara geri dönülemez hak kaybı yaşatabilir. Anlaşmalı boşanma protokolü imzalandıktan sonra bir dava dilekçesi ile beraber boşanma davası açılmış olur. Sonrasında mahkeme boşanma davası için bir tarih belirler ve tarafların belirlenen tarihte duruşmada olmaları ve boşanmak istediklerini beyan etmeleri üzerine hakim, boşanma protokolünce boşanma kararı verir. Ancak boşanma kararının verilmesiyle boşanma gerçekleşmiş olmaz. Boşanma sonrası gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesi gerekir. Ancak tüm bu sayılan işlemler bir avukat aracılığı ile yapıldığı takdirde 1-1,5 hafta gibi kısa bir sürede sonuçlanabilmektedir. Bu konuda en profesyonel şekilde davayı yürütmek ve en hızlı sonucu alabilmek için bir avukattan yardım alınmalıdır.
Velayet Davasında Avukatın Rolü
Velayet davaları kamu düzenine ilişkin davalardandır. Bu sebeple hakim hüküm kurarken çocukların menfaati çerçevesinde hüküm kurmaktadır. Bu süreç aile ve boşanma davalarında çalışan bir avukat ile yürütülmelidir. Avukat, mahkemenin hangi belgeleri isteyeceği ve hangi delillerin mahkemeye sunulması gerektiği konusunda müvekkilini bilgilendirecek ve bu süreçte müvekkili ve çocuk lehine mahkemede savunma yapacaktır.
Boşanma Davalarında Avukatın Dikkat Etmesi Gereken Hususlar
Boşanma davaları ile ilgilenen avukatlar boşanma, nafaka, velayet, mal rejimi, tazminat davaları gibi konularda mevzuata ve Yargıtay içtihatlarına hakim olmalıdır. Boşanma ve boşanma ile bağlantılı olan tüm konularda eğitimlere katılmalı ve sertifikalar almalıdır.
Aile ve Boşanma Hukukunun Diğer Alanlarla İlişkisi
Öncelikle boşanma davalarına bakan avukatlar Aile Hukuku, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Hukuku, Miras Hukuku, HMK, Tazminat Hukuku, 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’a hakim olmalıdır. Bunun yanı sıra boşanma davasında önemli olabileceğinden ötürü kira sözleşmeleri ve gayrimenkul hukukuna da hakim olmalıdır.
Boşanmak isteyen taraf kira sözleşmesini diğer eşten bağımsız olarak feshetme hakkına sahiptir. Boşanma davasına bakan avukat da bu noktadaki uyuşmazlıklarda müvekkilini bilgilendirmeli ve hukuki sorunu çözmelidir.
6284 sayılı kanun gereğince şiddet tehlikesi ile karşı karşıya olan kişi için boşanma davasını takip eden avukat koruma talebinde bulunacaktır ve şiddet gören kadın ya da erkek lehine mahkemeden tedbir kararı aldıracaktır. Aleyhine tedbir kararı çıkarılan kişi tedbirlere aykırı davrandığı takdirde cezalandırılacaktır.
Tarafların evlilik içerisinde çıkan sorunları bazen ceza hukuku kaynaklı olabilmektedir. Eşlerden birinin evlilik içinde diğer eşi yaralaması, dolandırması, hakaret, tehdit gibi durumlar söz konusu olabilmektedir. Bu noktada ceza hukuku ve boşanma hukuku bir araya gelmektedir. Avukatın; aile hukuku, ceza hukuku, kira ve miras hukukunda tecrübe sahibi olması gerekmektedir.
Tarafların bazı anlaşmazlıkları da miras hukukuna ilişkindir. Bu sebeple avukatın miras hukukunda bilgi sahibi olması önemlidir.
Tüm bunların yanı sıra boşanma sonrası tazminat ve nafakaya ilişkin icra takibi başlatmak gerekebilmektedir. Yani boşanmaya bağlı olarak bir eş lehine tazminat veya nafakaya hükmedildiğinde ve diğer eş bir ödeme yapmaması durumunda avukat ödeme yapmayan eş aleyhine icra takibi başlatmalıdır. Bu durumda da boşanma davasına bakan avukatın icra hukuku alanında da tecrübe sahibi olması önemlidir.
Yukarıda sayılan sebeplerle boşanma davasına bakan avukatın sadece aile ve boşanma hukukunda tecrübe sahibi olması yeterli değildir. Çalışmalarını aile ve boşanma hukukunda yoğunlaştırmış, Bursa’da boşanma hukuku alanında çalışan avukat Feyza Hazar; aile hukuku, ceza hukuku, gayrimenkul hukuku, miras hukuku, kira hukuku, icra hukuku, tazminat hukuku gibi davalara bakmaktadır. Çünkü boşanma sürecinde avukatın sadece aile hukukuna hakim olması yetersiz kalacaktır.
Aile ve Boşanma Hukukuyla İlgilenen Avukatlar Hangi Davalara Bakmaktadır?
Boşanma davaları ile ilgilenen avukat, Medeni Kanunu kapsayan tüm davalara bakmaktadır. Boşanma davalarında tecrübeli bir avukatın bakabileceği aile mahkemelerinde görülen tüm davaları şu şekilde sıralamak mümkündür;
Boşanma davalarında tecrübeli bir avukat, boşanmaya ilişkin her davada avukatlık hizmeti vermektedir. Ayrıca aile hukuku, kira hukuku, miras hukuku gibi boşanmaya bağlı olan tüm davalarda nitelikli hizmet sağlamaktadır.
Boşanma Davasında Avukat Tutarken Nelere Dikkat Etmek Gereklidir?
Bu yazıyı okuyorsanız muhakkak ki bir boşanma sürecinde ya da boşanma sürecine girmek üzeresinizdir. Her evlilik ve her insan birbirinden farklıdır. Bu bağlamda her boşanma davası da birbirinden farklı olacaktır. Örneğin bir yakınınız boşanmış olabilir ve siz kendi davanızda da yakınınızdan duyduğunuz şeylerin olacağını düşünüyor olabilirsiniz. Ancak her boşanma davası kendine hastır. Bu nedenle boşanma davalarında tecrübeli bir avukat araştırırken, çalışmalarını aile ve boşanma hukukunda yoğunlaştırmış bir avukat tercih edilmelidir. Boşanmak isteyen nelere dikkat etmeli, dilekçesinde nelere yer vermeli, hangi delillere dayanmalı, kimleri tanık göstermeli gibi konuları boşanma davalarında tecrübeli bir avukat tayin ederek hazırlamak çok önemlidir. Avukat tutmadan dava sürecinde bir yanlışlık yapılması boşanma davasında geri dönülemeyecek zararlar ortaya çıkmasına sebep olabilir.
Boşanma davanızı takip edecek bir avukat arıyorsanız avukatınızla doğru ve etkili bir iletişim kurabildiğinizden emin olmanız gereklidir. Çünkü avukatın boşanma davasını en etkili şekilde yürütmesinin yolu sizi ve taleplerinizi en iyi şekilde anlamasıyla gerçekleşir. Vekalet vermek istediğiniz avukatın web sitesini ve hakkındaki yorumlarını incelemeniz önemlidir. Bu incelemeler ile avukat hakkında bilgi sahibi olmuş olursunuz. Avukat ile görüşmenizde sorduğunuz sorulara cevap verebiliyor olması gerekir. Çünkü boşanma davalarında tecrübeli bir avukat bilgili ve sorulara cevap verebilen bir avukattır. Boşanma davalarına bakan bir avukat tutarken asıl ve en önemli olan şey çalışmayı düşündüğünüz avukatın size duymak istediğiniz şeyleri değil, gerçekleri söylemesidir.
2023 Yılı Boşanma Davası ve Avukat Ücretleri
Boşanma davasında avukatın alacağı ücretin alt sınırı, Türkiye Barolar Birliği tarafından her yıl resmi gazetede yayımlanarak belirlenmektedir. 2023 Yılı Boşanma Davası ve Avukat Ücreti alt sınırı 9200 TL‘dir. Boşanma davasında avukatın, resmi gazetede yayımlanan bu asgari miktarın altında avukatlık ücreti alması yasaktır.
Türkiye Barolar Birliği tarafından resmi olarak yayımlanan avukatlık asgari ücret tarifesinin yanı sıra, avukatların mensubu oldukları barolar tarafından da her yıl tavsiye niteliğinde bir avukatlık ücret tarifesi yayımlanmaktadır. Bu tarifeyle, avukatların hangi dava türü için ne kadar ücret alması gerektiğine yönelik tavsiye niteliğinde ücretler belirlenmektedir. Fakat boşanma davasında avukatın mensubu olduğu baro tarafından belirlenen bu tarifeye uyma zorunluluğu yoktur. Buna bağlı olarak, boşanma davasını takip edecek olan avukatın tavsiye niteliğindeki ücret tarifesinin altında ücret alması kendi inisiyatifindedir.
2023 yılı boşanma davası ve avukat ücreti için Bursa Barosu’nun tavsiye niteliğindeki ücret tarifesi;
Anlaşmalı boşanma davası ücreti: 17.900 TL
Çekişmeli boşanma davası ücreti: 25.000 TL
olarak belirlenmiştir.
Fakat daha önceden de belirttiğimiz gibi bu ücretler tavsiye niteliğindedir. Boşanma davasını takip edecek olan avukatın, mensubu olduğu baro tarafından yayımlanan bu tavsiye niteliğindeki ücretlerin altında ya da üstünde iş ve dava almasına engel bir durum yoktur. Ancak şunu da tekrar belirtmek gerekirse; Türkiye Barolar Birliği tarafından yayımlanan avukatlık ücret tarifesine göre; avukatın, aile mahkemesinde görülen davalarda 9200 TL’nin altında bir ücret alması kesinlikle yasaktır. Çalışmak istediğiniz avukatın vekalet ücreti hakkında bilgi almak için kendisine ulaşıp sormak en doğrusu olacaktır.
Boşanma Davası Açma Masrafları
Boşanma davalarında avukata verilen vekalet ücretinin yanı sıra açılacak olan dava için masraf ve harç ödemesi yapılmak zorundadır. Dava açma masrafları davacı tarafından mahkemede yapılacak işlemlere göre değişmektedir. Dava masrafları mahkemede dinlenecek tanık sayısı, dosyanın bilirkişiye gidip gitmeyeceğine göre farklılık gösterebilir. Ancak boşanma davası açarken mahkeme veznesine yatırılması gereken harç ve giderlerin ücreti her yıl değişmekle birlikte 2023 yılı için boşanma davası açma masrafları ortalama olarak 900-1000 TL civarındadır.
Adli Yardım Yolu ile Boşanma Nedir?
Boşanma davası açmak isteyen ancak avukat tutamayacak olan hatta bazı durumlarda dava masraflarını dahi karşılayamayacak durumda olan kişiler bulunduğu ilin barosuna bağlı adli yardım bürolarına başvurabilir. Adli yardım bürosuna başvurduktan sonra başvurucudan bazı belgeler istenir. Bunlardan en önemlisi fakirlik belgesidir. Kişinin üzerine kayıtlı hiçbir malvarlığı ve hiçbir gelirinin olmaması gerekmektedir. Başvurucu bu şartları sağladığı takdirde Adli Yardım kendisine bir avukat atanmasına karar verir. Ancak kişi bu şartları sağlamıyorsa üzerine kayıtlı bir taşınmaz, araç yahut herhangi bir yerden gelirinin olduğu saptandığı takdirde kişinin başvurusu reddedilir. Adli yardım hakkında daha detaylı bilgi almak ya da başvuru yapmak için kişi bulunduğu ildeki baronun adli yardım bürosuna başvurabilir.
0537 925 3839
AVUKAT FEYZA HAZAR
HAZAR HUKUK BÜROSU
Sık Sorulan Sorular
Boşanma Davaları Avukat Ücretleri Ne Kadardır?
Türkiye Barolar Birliği her yıl resmi gazetede avukatlık asgari ücret tarifesi yayımlamaktadır. 2023 yılı avukatlık asgari ücret tarifesine göre boşanma davasını takip edecek olan avukatın boşanma davası için tarifede belirlenen (9200 TL) ücretten daha düşük bir ücret alması yasaktır. Yine de boşanma davasını takip edecek olan avukatın ücretini net olarak belirlemek için avukatın kendisinden fiyat bilgisi almak daha doğru olacaktır. Çünkü davanın iş yoğunluğu, konusu ve avukatın o dava için göstereceği emek ve mesai dava ücretini etkileyecektir.
Devlet Boşanma Davasında Avukat Verir Mi?
Halk arasında devletin boşanma davasında avukat vermesi olarak bilinen durum “Adli Yardım Yolu İle Boşanma” olarak geçmektedir. Boşanma davası açmak isteyen ancak maddi durumu olmayan kişiler bu yola başvurabilirler. Adli yardım yolu ile boşanma hakkında bilgi almak için kişiler bulunduğu ilin barosuna başvurabilirler.
Boşanma Davası İçin Avukata Gerek Var Mı?
Boşanma davaları hukuki bilgi ve teknik takip gerektiren davalardandır. Boşanma davasına ilişkin dilekçelerin yanlış ya da eksik yazılması, duruşmaların takibinin düzgün yapılmaması, dosyanın düzgün takip edilmemesi durumunda hukuki kayıplar ortaya çıkacaktır. Boşanma davasını boşanma davalarında tecrübe edinmiş bir avukat ile yürütmek hak kaybına uğramamak için daha doğru olacaktır.
Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?
Öncelikle taraflar boşanmanın tüm sonuçlarında anlaşarak bir anlaşmalı boşanma protokolü hazırlanmalıdır. Avukata çıkarılan vekaletname eklenerek (avukat yoksa kimlik fotokopileri eklenerek) bir dava dilekçesi ile beraber mahkemenin tevzi bürosuna başvurarak dava açılabilir.
Anlaşmalı Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
Çekişmeli boşanmaya göre çok daha kısa sürmekle birlikte ortalama 1 hafta- 1 ay arasında sonuçlanmaktadır.
Anlaşmalı Boşanma Davasında Hakim Ne Sorar?
Hakim, anlaşmalı boşanma protokolünü inceleyerek taraflara protokolde mutabık kalıp kalmadıklarını ve boşanmak isteyip istemediklerini soracak, taraflar mutabık kaldığını ve boşanmak istediklerini beyan etmesi halinde boşanma kararı verecektir.
Anlaşmalı Boşanma Avukat Ücreti Ne Kadar?
Türkiye Barolar Birliği her yıl resmi gazetede avukatlık asgari ücret tarifesi yayımlamaktadır. 2023 yılı avukatlık asgari ücret tarifesine göre boşanma davalarına bakan avukatın boşanma davası için tarifede belirlenen (9200 TL) ücretten daha düşük bir ücret alması yasaktır. Yine de boşanma davalarında avukat ücretini net olarak belirlemek için boşanma davasında bakacak olan avukatın kendisinden fiyat bilgisi almak daha doğru olacaktır. Çünkü davanın iş yoğunluğu, konusu ve avukatın o dava için göstereceği emek ve mesai dava ücretini etkileyecektir.
Boşanma Davasında Avukat Ücreti Nedir 2023?
Boşanma davasının konusu, avukatın ilgili dava için harcayacağı emek ve mesai vekalet ücretini etkilemektedir. Bu sebeple vekalet ücretleri sabit değildir. Ancak 2023 yılı için belirlenen asgari tarifeye göre boşanma davası vekalet ücreti 9200 TL altında olmayacaktır.
Boşanma Avukatı Kimdir?
Anlaşmalı ve çekişmeli boşanma davaları, nafaka, velayet, maddi ve manevi tazminat, mal rejimi davalarında uzmanlaşmış ve ağırlıklı olarak bu davalara bakan avukatlara halk arasında boşanma avukatı denmektedir.
Boşanma Davalarında Avukat Ne İş Yapar?
Protokol hazırlanması, dilekçelerin hazırlanması, duruşmalara katılım, müvekkil lehine delil toplama, dosyanın takibi gibi konularda müvekkilin lehine olacak tüm vekillik işlemlerini yürütmek boşanma davalarında avukatın işidir.
Boşanma Davası Nasıl Açılır? Boşanma Davası Açmak İçin Ne Yapmak Gerek?
Kanundaki boşanma sebeplerinden birine dayanarak dava dilekçesi hazırlanmalıdır. (Anlaşmalı ise protokol de hazırlanmalıdır.) Deliller varsa deliller de dilekçe ekine eklenmelidir. Daha sonra davanın açılacağı yer mahkemesindeki tevzi bürosuna gidilerek dava açılmalıdır.
Boşanma Davası Açmak İçin Nereye Başvurulur?
Boşanma davasının açılacağı yer mahkemesinde tevzi bürosuna başvurulur. Tüm belgelerin hazır olması halinde tevzi büro dava açma işlemini gerçekleştirir.
Boşanma Davasında Mahkeme Masraflarını Kim Öder?
Dava açarken boşanma davası harç ve masrafları davacı tarafından yatırılacaktır. Mahkeme, davacının davayı kazandığına karar vermesi halinde yargılama giderleri davalı tarafından davacıya geri ödenecektir.
Boşanma Sebepleri Nelerdir?
Boşanma sebepleri genel ve özel sebepler olarak 2’ye ayrılmaktadır. Genel sebepler; evlilik birliğinin temelinden sarsılması (şiddetli geçimsizlik ) Özel sebepler; zina, akıl hastalığı, terk, suç işleme ve haysiyetsiz yaşam sürme, pek kötü muamele ve onur kırıcı davranış olarak sıralanmaktadır.
Boşanmak İçin Ne Kadar Para Lazım 2023?
Dava masrafları dava konusuna göre değişmektedir. Ancak 2023 yılı için dava açma masrafları ortalama 900-1000 TL civarı olarak değişkenlik göstermektedir.
Boşanma Davası En Uzun Ne Kadar Sürer?
Çekişmeli boşanma davaları en uzun süren davalardandır. Genellikle 1-1,5 yıl arası sürmekte olup istinafa gitmesi halinde bu süre 2-2,5 seneye kadar uzayabilmektedir.
Hangi Durumlarda Boşanma Davası Açılır?
Kanunda belirtilen boşanma sebeplerinden birine dayanarak boşanma davası açılabilir.
Çekişmeli Boşanma Davası Tek Celsede Biter Mi?
Bitmez. Ön inceleme aşaması, tahkikat ve karar aşaması olduğundan en az 3 celse sürmektedir.
Anlaşmalı Boşanma Davasını Çekişmeli Boşanma Davasına Çevirmek Mümkün Müdür?
Evet mümkündür. Aynı şekilde çekişmeli boşanma davasını da anlaşmalı boşanma davasına çevirmek mümkündür.
Avukat mazeret dilekçesi, avukatların haklı bir sebep göstererek duruşma, keşif ya da herhangi bir hukuki işleme katılamayacağını bildirmek için mahkemeye sunmuş olduğu dilekçedir. Taraf ya da tarafların avukatları haklı bir sebep göstermeksizin duruşmalara katılmazsa yokluklarında duruşma esnasında yapılan işlemlere karşı itiraz haklarını kaybederler. Bu sebeple usuli işlemlerde mazeret dilekçesi sunmak önem arz etmektedir. Aşağıda avukat meslektaşlarımızın kullanabileceği çeşitli avukat mazeret dilekçesi örnekleri sunulmuştur.
Hukuk Mahkemesi Avukat Mazeret Dilekçesi
BURSA 11. AİLE MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
Dosya No: 2023/…. E.
Davacı : ………………..
Vekili : Av.Feyza Hazar
Konu : Mazeret talebimizin sunulması hakkındadır.
AÇIKLAMALAR:
Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyası ../../…. tarih .. : .. saatli duruşmasına aynı gün Bursa 2.Ağır Ceza Mahkemesi 2023/… E. sayılı .. : .. saatli duruşmasına katılacak olmamız sebebiyle katılamayacağız. Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aynı gün duruşma tarih ve saatini gösteren tutanağını dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Mesleki mazeretimizin kabulüyle birlikte yeni duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmemize karar verilmesini mahkememizden saygıyla talep ediyoruz. ../.. /2023
Davacı Vekili Av. Feyza Hazar
Ceza Mahkemesi Avukat Mazeret Dilekçesi
BURSA 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
Dosya No: 2023/…. E.
Sanık : ………………..
Müdafii : Av.Feyza Hazar
Konu : Mazeret talebimizin sunulması hakkındadır.
AÇIKLAMALAR:
Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyası ../../…. tarih .. : .. saatli duruşmasına aynı gün İstanbul 20 .Ağır Ceza Mahkemesi 2023/… E. sayılı .. : .. saatli duruşmasına katılacak olmamız sebebiyle katılamayacağız. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nin aynı gün duruşma tarih ve saatini gösteren tutanağını dilekçemiz ekinde sunuyoruz. Mesleki mazeretimizin kabulüyle birlikte yeni duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmemize karar verilmesini mahkemenizden saygıyla talep ediyoruz. ../../2023
Mahkemenizin yukarıda esas numarası yazılı dosyası ../../…. tarih .. : .. saatli duruşmasına Covid-19 pozitif olmamız ve karantinaya alınmamız sebebiyle katılamayacağız. Sağlık sebepleri ile duruşmaya katılamayacağımızdan mazeretimizin kabulüyle birlikte yeni duruşma gününü UYAP üzerinden öğrenmemize karar verilmesini mahkemenizden saygıyla talep ediyoruz. ../../2023
Sanık Müdafii Av. Feyza Hazar
Diğer dilekçe örneklerimiz için Dilekçe Örnekleri sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Ceza davalarında avukat, şüpheli ya da sanığın özgürlüğünü ve mağdurun haklarını korumak için gerekli hukuki yardımı sağlar. Soruşturma ya da kovuşturma aşamalarında sanık ya da şüphelinin haklarını savunur. Bununla birlikte Türkiye’de hukuki anlamda bir alanda avukatlıkta uzmanlaşma yoktur. Buna bağlı olarak aslında ceza avukatı şeklinde bir uzmanlık alanı da yoktur. Ancak çalışmalarını ceza hukuku alanında sürdüren avukatlara halk arasında ceza avukatı ya da ağır ceza avukatı denmektedir.
Ceza avukatı şeklinde bahsi geçen avukatlar, çoğunlukla ceza hukuku alanında çalışan ve çalışmalarını ceza hukuku alanında yoğunlaştırmış avukatlardır. Hazar Hukuk Bürosu kurucusu Avukat Feyza Hazar çalışmalarına ceza hukuku alanında devam etmekte ve ceza yargılamasında müvekkillerine hukuki destek sağlamaktadır.
Ceza Soruşturmasında Avukat Tutmak Gerekli Midir?
Şüpheliye etkin bir savunma yapmak için ceza soruşturmasında avukat tutmak çok önemlidir. Ceza davaları şüphesiz en önemli dava çeşididir. Çünkü ceza davalarında konu para alacağı değil özgürlüğünüzdür. Bu bağlamda kişinin kendi savunmasını kendisinin yapması çok zordur. Bu sebeple ceza soruşturması aşamasında şüpheli kişiler mutlaka ceza davalarında tecrübeli bir avukattan hukuki destek almalıdır.
Genellikle hakkında soruşturma yürütülen kişi bu süreci önemsemeyerek nasılsa bir şey olmuyor düşüncesiyle hareket etmektedir. Ancak soruşturma aşamasından sonra iddianame düzenlenmesiyle birlikte haklarında kamu davası açıldıktan sonra kişiler olayın ciddiyetini anlamaktadır. Kişiler sonrasında avukat tutmanın gereksiz olduğu düşüncesi ile beraber internetten okuduğu bilgi kirliliği ile hareket ederek dava sonucunda haksız cezalar almaktadır. Kişilerin riske attığı dava konusu mevzu bahis özgürlükleridir. Bu sebeple soruşturma aşamasının yürütülmesinde ceza davalarında tecrübeli bir avukattan destek almak çok önemlidir.
Ceza davalarında tecrübe sahibi olan bir avukat güncel mevzuatı takip ederek kendini sürekli geliştirmekte ve kişilerin haklarını savunmak için en etkin savunmayı yapmaktadır. İnternette ceza hukuku hakkında ne yazık ki her şey yazmamaktadır. Nasıl ki doktorlar bir hastalığa teşhis koyarak tedavi ediyorsa avukatlar da hukuki sorunu tespit ederek bunun üzerine çalışmalar yapmaktadır. Kişi kendi hastalığının teşhisini koyup tedavi edemediği gibi kendi savunmasını da bir ceza davalarında tecrübeli bir avukat gibi etkin bir şekilde yapamayacaktır. Kişinin ceza davalarında tecrübeli bir avukat ile çalışmaması durumunda hak kaybına uğraması ve özgürlüğünü riske atması durumu söz konusu olacaktır.
Ceza Davasında Avukat Tutmak Zorunlu Mudur?
Ceza davalarında avukat tutmak daha öncesinde söylediğimiz gibi zorunlu değildir. Ancak ceza davalarının sonucundaki hüküm doğrudan bireylerin özgürlüklerini etkilemektedir. Bu sebeple bireylerin kendilerini ceza davalarında tecrübeli bir avukat ile temsil ettirmeleri yararlarına olacaktır. Aksi halde hüküm kesinleştikten sonra geri dönülemez zarar ortaya çıkacaktır. Bu nedenle ceza mahkemelerinde yargılanan bir kişinin ceza davalarında tecrübeli bir avukat ile temsili cezai sürecin olumlu sonuçlanması için bir gerekliliktir.
Ceza Davalarına Bakan Avukatlar Başka Hangi Davalarla İlgilenir?
Ceza mahkemeleri; Asliye ceza mahkemeleri, Ağır ceza mahkemeleri, Çocuk mahkemeleri, Çocuk ağır ceza mahkemeleri olarak sıralanabilir. Kişiye isnat edilen suçun yargılamasının hangi mahkemede görüleceği kanuna göre belirlenmektedir. Ceza davalarına bakan avukatlar ise ceza mahkemelerinin görev alanına giren tüm davalara bakmaktadır.
Ağır Ceza Mahkemesinde Hangi Davalar Görülür?
Üst sınırı 10 yıldan fazla olan tüm suçlara ilişkin davalar ağır ceza mahkemelerinin görev alanındadır. Ağır Ceza mahkemesinde görülen davalardan bazıları şu şekildedir ;
Kasten Adam Öldürme
Taksirle Ölüme Neden Olma
Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Yaralama
Uyuşturucu Madde Ticareti ve İmal
Uyuşturucu Madde Kullanma ve Bulundurma
Cinsel İstismar
Cinsel Saldırı
Nitelikli Dolandırıcılık
Zimmet
İrtikap
Resmi Belgede Sahtecilik
Yağma (Gasp)
Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar
Terörle mücadele kapsamına giren suçlar
Asliye Ceza Mahkemesinde Hangi Davalar Görülür?
Kanunda özel olarak görevlendirme yapılmamış tüm davalar Asliye Ceza mahkemesi’nde görülen davalardır. Asliye Ceza Mahkemeleri 10 yıl veya daha az hapis cezası gerektiren suçlara bakmakla görevli genel mahkemelerdir. Asliye Ceza Mahkemelerinde görülen suçlardan bazıları şu şekildedir;
Taksirle adam yaralama suçu,
Kasten adam yaralama suçu,
Tehdit suçu,
Şantaj suçu,
Hırsızlık suçu,
Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Bırakma suçu,
Mala Zarar Verme suçu,
Güveni Kötüye Kullanma Suçu,
Hakaret Suçu,
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki suçu,
Cinsel Taciz suçu,
Cinsel Saldırı suçu (TCK 102/1)
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal suçu,
Kişisel Verilerin İzinsiz Kaydedilmesi suçu,
Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma suçu,
Özel Belgede Sahtecilik suçu,
Cumhurbaşkanına Hakaret suçu,
Uyuşturucu Madde Kullanma ya da Bulundurma suçu,
Gürültüye Neden Olma suçu,
Yalan Tanıklık suçu,
Resmi Belgeyi Bozmak, Yok Etmek, Gizlemek suçu
Ceza Davalarında Avukatların Verdiği Hizmetler Nelerdir?
Ceza davalarına bakan avukatların verdiği hizmetler şu şekildedir;
Şikayet dilekçesi hazırlamak,
Bursa ili ve çevre illerdeki tutuklu ve hükümlü müvekkillerimize cezaevi ziyaretleri yapmak,
Şüphelinin emniyette ve savcılıkta alınacak ifadeleri sırasında yanında bulunmak,
Asliye ceza mahkemelerinde sanık müdafi ve mağdur- müşteki vekilliği görevi,
Ağır ceza mahkemelerinde sanık müdafi ve mağdur-müşteri vekilliği görevi,
Sulh ceza mahkemelerinde şüpheli-sanık müdafi ve mağdur-müşteki vekilliği görevi,
Savcılık takipsizlik kararlarına itiraz edilmesi,
Tutukluluk kararlarına itiraz edilmesi,
HAGB kararlarına karşı itiraz edilmesi,
İstinaf ve temyiz dilekçesi yazılması.
Ceza davalarına bakan avukatlar soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki tüm süreçlerde avukatlık hizmeti vermektedir.
Bursa’da Görülen Ceza Davalarında Avukat Ücreti Ne Kadardır?
Avukatların, her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından yayınlanan avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenen ücretin altında avukatlık ücreti alması yasaktır. Bununla birlikte avukatın alacağı ücretin bir üst limiti bulunmamaktadır.
Türkiye Barolar Birliği avukatlık asgari ücret tarifesinin yanı sıra her avukatın bağlı olduğu baro tarafından yıllık olarak tavsiye niteliğinde avukatlık ücret tarifesi yayımlanmaktadır. Bursa Barosu’nun 2023 yılına ilişkin belirlenen tavsiye niteliğinde avukatlık ücret tarifesine göre Bursa’da görülen ceza davalarında avukat ücreti aşağıdaki gibidir.
Bursa ceza avukatı ücreti
Bursa Barosu’nun tavsiye niteliğindeki avukatlık ücret tarifesidir.
Burada belirtilen ücretler Bursa Barosu tarafından yayınlanmış tavsiye niteliğinde avukatlık ücretleridir. Avukatın, mensubu olduğu baro tarafından belirlenen bu tavsiye niteliğindeki ücretlerin altında iş ve dava almasına engel bir durum yoktur. Bu sebeple ceza davanızda çalışmayı düşündüğünüz avukat ile iletişime geçerek ücret bilgisini kendisinden öğrenmeniz daha doğru olacaktır.
Ücretli danışmanlık veya avukatlık hizmeti almak için Bursa’da hizmet veren Hazar Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.
0537 925 3839
AVUKAT FEYZA HAZAR
HAZAR HUKUK BÜROSU
Avukat Feyza Hazar’a nasıl ulaşabilirim?
Avukat Feyza Hazar’a sayfamızın iletişim kısmında da bulunan 0537 925 3839 numaralı telefondan randevu alarak görüşme sağlayabilirsiniz.
Bursa’da ceza davaları avukat ücreti nedir?
Ceza davalarındaki asgari ücret avukatlık asgari ücret tarifesinde belirlenmektedir. Ancak ceza davaları avukat ücretinin bir üst limiti bulunmamaktadır. Bu sebeple vekalet vermek istediğiniz avukatın ücretini öğrenmek istiyorsanız kendisi ile iletişime geçmeniz uygun olacaktır.